Ortoreksiya Nervoza nedir?

Son dönemlerde temiz ve düzenli beslenmek hemen hemen herkesin dilinde. Televizyon programlarında, haberlerde, gazetelerde, dergilerde, araştırmalarda ve sosyal medyada en sık karşımıza çıkan içeriklerden oluyor sağlıklı beslenme. Genellikle sağlıklı beslenmenin yararları konuşulurken, bu durumun bir de ‘’yan etkisi’’ olduğu ortaya çıktı! Literatüre yeni bir yeme bozukluğu girdi: ‘’Ortoreksiya Nervoza’’.

Sağlıklı beslenmenin ve vücut yağ oranının belirli bir seviyenin altında tutulması amacının takıntı haline gelmesiyle beraber bireyler ciddi sorunlarla yüzleşebiliyor; bu sorunlar sadece fiziki değil sosyal bir altyapıya da sahip olabiliyor. Peki Ortoreksiya Nervoza nedir, nasıl fark edilir ve nasıl önlem alınır?

Ortoreksiya Nervozanın açılımı

Yunanca’da doğru anlamına gelen ‘’Orthos’’ ve açlık anlamına gelen ‘’Orexis’’ kelimelerinden türeyen Ortoreksiya Nervoza kişilerin sağlıklı beslenme anlamında en doğrusunu yapma tutkusuyla baş gösteriyor ve giderek takıntı haline gelen bir yeme-içme düzenine yol açıyor. Saplantı haline gelen sağlıklı beslenme düşünceleri ise giderek bir yeme bozukluğuna dönüşüyor. Aslında bu bozukluk davranışsal bir altyapıya da sahip.

Sıklıkla duyduğumuz Anoreksiya Nervoza’da kişininin amacı kilo almamak iken, Ortoreksiya Nervoza’da ise kişinin saplantılı amacı belirli bir yağ oranının altında kalmak için sağlıklı beslenmek olarak baş gösteriyor.

Sağlıklı beslenme ve yağ yakımı

Sağlıklı olmak için beslenme düzenimizi değiştirmek otoritelerce de önerilen ve sağlıklı sonuçları da beraberinde getiren bir durumdur. Ancak, Ortoreksiya Nervozada kişinin saplantıları o kadar ciddi boyutlara ulaşıyor ki, kişinin beslenme düzeninde sadece birkaç besinin bulunduğu bir tablo ortaya çıkıyor. Kişilerin günlük alması gereken belirli bir kalori miktarı vardır ve bu kalorinin altına düşüldüğünde vücut genellikle bu duruma kilo kaybıyla yanıt verir; aynı şekilde ihtiyacımız olan ve yakabileceğimizden fazla kalori aldığımızda ise vücudumuz alınan fazla kaloriyi depo etmeye başlar ve bu durum da kilo almak olarak bilinir.

Günlük kalori ihtiyacı kişiden kişiye farklılık gösterir ve yaş, metabolizma hızı, cinsiyet ve hareket kabiliyeti gibi faktörler ihtiyaç duyulan kalori miktarını etkiler. Yağ yakımının gerçekleşmesi için günlük aldığımız kalorinin vücudumuzun günlük olarak ihtiyaç duyduğu kalorinin altında kalması gerekir. Oldukça basit bir matematik işlemidir aslında bu. Eğer günlük ihtiyacınız olan kalorinin altında kalırsanız ve fiziksel aktiviteyle de bu durumu desteklerseniz vücudunuz kilo kaybetmeye başlar ve istediğiniz yağ oranına doğru ilerlemeye başlarsınız. Kaybedilen kilonun bir bölümü vücudumuzun tuttuğu sudan, bir bölümü kastan ve bir bölümü de yağdan olur. Yağ yakımı için dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar vardır. Mesela rafine şeker tüketiminin yağ yakımını olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Bu yüzden yağ yakımı amacına uygun şekillendirilen diyetlerde rafine şeker ve kana hızlı karışan basit şekerlerin tüketimi kısıtlanır.

Ortoreksiya Nervoza ve diğer yeme bozuklukları

Ortoreksiya Nervozanın diğer yeme bozukluklarıyla ortak özelliği katı bir diyet döneminin ardından ortaya çıkmasıdır. Kişi sağlıklı beslenmek ya da yağ yakmak amacıyla şekillendirdiği diyetten kopmakta zorluk yaşar ve durum giderek daha kötü bir hal alır ve diyet de giderek katılaşır. Hatta o kadar katılaşır ki, vücuda giren besinlerin çeşitliliği de giderek azalır. Bu durum da beraberinde ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Hatta ve hatta kişi günlük yaşamda tüketilen besinlerin kendisini hasta ettiğini veya zehirlediğini bile düşünebilir. Bu da diyeti sürdürebilmek için ihtiyaç duyulan zamanı ve harcanan parayı da artırır.

Ortoreksiya Nervozanın belirtileri

Tüm sağlıklı beslenenler Ortoreksiya Nervoza tanısı kapsamında değerlendirilebilir mi? Bu sorunun cevabı ‘’Hayır’’. Türk Psikiyatri Derneği’ne göre 5 kriter Ortoreksiya Nervoza’nın tanısı için oldukça önemli:  

  • Bazı yiyecek gruplarından tamamen uzak durmak ve hatta bu besinlere “zehir” gözüyle bakmak,
  • Beslenme düzenini bozduğunda aşırı bir suçluluk duygusuna kapılmak ve değersiz hissetmek,
  • İnsanları beslenme alışkanlıklarından dolayı yargılamak, eleştirmek ve didaktik tavırlar takınmak,
  • “Beslenme düzenimi bozarım” kaygısıyla sosyal yakınlaşmalardan, arkadaş davetlerinden ve tatillerden kaçınmak,
  • Günün ortalama üç-dört saatini günlük beslenme planını düşünüp organize etmeye ayırmak.

Risk altında olanlar

Ortoreksiya Nervoza hemen herkeste görülebilir; ancak bazı bireyler diğerlerine göre daha yüksek risk taşıyor. Obsesif Kompulsif Bozukluk, Yaygın Anksiyete Bozukluğu ya da mükemmeliyetçi yapıya sahip kişiler Ortoreksiya Nervoza geliştirmeye daha yatkın olabilirler. Geçmiş dönemlerde obezite gibi hastalıklarla mücadele etmiş ve yaşam alışkanlıklarını değiştirmiş ve fitness gibi sporlarla uğraşan ve bu anlamda yarışmalara hazırlanan kişiler de Ortoreskiya Nervoza geliştirme konusunda diğer kişilere göre risk grubunda olarak değerlendiriliyorlar.

Psikolojik Danışman Göksel Akkaya