Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) yaşayanların çoğu genellikle sorunlarının Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) olduklarını anlamazlar. Araştırma sonuçlarına göre insanların saplantı tarzı, yani obsesif sorunların kişilerin hayatlarına negatif etkiler yapmaya başlamasından itibaren kişiye teşhis konulmasına kadar geçen süre ortalama olarak 7 yıldır. Bu da oldukça şaşırtıcı bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) yaşayan kişilerin çoğu tedavi almak zorunda kalana kadar tedavi konusunda adım atmama eğilimi gösterebilirler. Yine de tedaviye geldiklerinde de sorunlarının Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) olduğunun farkında değildirler.
Obsesif Kompulsif Bozukluktan muzdarip kişiler kendilerini pis hissederler, bir zarardan dolayı sorumluluk duyarlar ya da belirli şeylerden emin değillerdir. Aslında sorun da tam olarak buradan kaynaklanmaktadır çünkü Obsesif Kompulsif Bozukluğun doğası budur: kişilerin bu deneyimleri gerçeği yansıtıyormuş gibi görünür ve kişi bu yanıltıcı gerçekliğin yaratmış olduğu rahatsızlıktan kurtulabilmek için çaresizce çabalamaya devam eder.
Obsesif Kompulsif Bozukluğun yarattığı sıkıntılar
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) söz konusu olduğunda bir konuda net olmak yanlış düşüncelerin farkına varılmasında yardımcı olabilir: OKB’li kişiler çevrelerine karşı kesinlikle güvenlidirler ve zarar verme davranışı sergilemezler!
Aslında Obsesif Kompulsif Bozukluktan muzdarip kişiler sadece belli belirsiz riskler konusundaki endişelerle, ve ters etki yapan ve riske yönelik algılarını abartan durumlarla baş etmeye çalışıyorlardır; bu durumda da kişiler psikolojik anlamda kendilerini aşırı yorarlar.
OKB’li kişiler için duygularını göz ardı etmek çok riskli olarak görüldüğünden çözüme ulaşmak da ciddi bir sorun haline gelir. OKB’li kişiler obsesif yani takıntılı düşüncelerle baş etmeye çalıştıkça, bu daha da sıkıntı yaratır ve kaygıyı pekiştirir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) nasıl ortaya çıkar?
Obsesif kompulsif bozukluk pek çok şeyin bileşimi olarak ortaya çıkar ve bunlar iyi şeyler değildir. Ancak kişi tarafından bunlar olumsuz olarak algılanmaz. Genellikle bunlar kendini ilk ortaya çıkmaya başladıklarında yardımcı olarak gösterirler. Biraz daha fazlasını yapsaydınız durumun daha iyi olabileceğini, ve bu tarz düşüncelerin ve davranışların endişelerinizi giderdiğini düşünebilirsiniz.
Benzer düşünceler kısa vadede doğrudur, ama uzun vadede Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) vaatlerinin kişiye tuzaklar hazırladığı anlaşılır. Küçük bir kontrolü bir kaç kontrol takip eder, bunların yerini saatler boyunca süren kontroller alır ve bunun sonunda kişi bitmez tükenmez kontrollerle boğuşmak zorunda kalır.
Bir zorba olarak Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), sürekli taleplerle gelen, giderek daha fazlasını almaya çalışan ve bunların sonucu olarak da kişiyi buyruğu altına sokacak kadar kaprislerini kabullendirmeye çalışan bir zorba olarak nitelendirilebilir. Durum o kadar kötü bir hal alabilir ki, kişi artık hayatı yaşamaya değer görmekten vazgeçer; bu da tam bir çaresizliğin işaretidir.
OKB ile yaşayan kişiler, OKB’nin iflah olmayan talepkar tavrını açıkça göremezler. Sadece bir kontrol daha yaparsanız size rahatlama vaat eder. Kişi için rahatlama ve mutlu olmanın tek yolu Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) taleplerine uymak gibi algılanır. Ancak bu kesinlikle yanlış bir algıdır, çünkü kimse obsesif davranışları sergileyerek mutlu olamaz.