Kaygı Yararlı Mıdır?

Stres tepkisini kontrol altına almak ve bu tarz durumların lehinize çalışmasını sağlamak olasıdır. Çünkü stres ve kaygı doğal durumlardır ve dünya üzerindeki her insan bu durumları deneyimler. Aslına bakarsanız stres ve kaygının ortaya çıkmasındaki asıl neden organizmanın hayatta kalma içgüdüsüdür. Stres hissedildiğinde beynimiz bir tehdit durumu olduğunu algılayacaktır. Bu yüzden de, bu tehditten kurtulmak ve organizmayı zarar görmekten korumak için bazı stratejiler geliştirecektir.

Tehdit algılandığında beynimiz vücudumuzu hazırlama çabasına girer. Çok basit olarak ”kaç, savaş ya da don” dediğimiz stratejilere hazırlanırız. Bu 3 durumda da kaslarımıza büyük iş düşeceğinden dolayı kaslarımızın gerilmesi için gerekli olan adrenalin salgılanır ve kanımızdaki kortizol (stres hormonu) seviyesi yükselmeye başlar. Aslında bunlar sıradan ve bilinçsiz bir biçimde gerçekleşen olaylardır. Örneğin, bir köpeğin size havlayarak geldiğini gördüğünüzde birden olduğunuz yerde kalakalırsınız. Bu ”don” stratejisine iyi bir örnektir. Bilinçaltınız tehdidi savurmak için ”en yararlı” gördüğü davranışı düşünmeye gerek kalmadan ortaya koyacaktır.

Bu tamamen organizmanın yararına bir durum gibi görünüyor değil mi? İşin aslı, her zaman öyle olmayabiliyor. Özellikle ”kaç, savaş ya da don” stratejileri evrimsel süreçte ortaya koyulan davranışların genlerimizle beraber günümüze kadar aktarılmasından gelen sistemlerdir. Bu stratejiler bizden önceki nesillerin içinde bulundukları dönemlerde hayatta kalmalarına yardımcı olmuşlardır. Yani çoğunun derinlerinde ilkel davranışlar yatıyor diyebiliriz. Bu davranışların çoğu günümüze kadar ve günümüzde de bizlere yarar sağlamaya devam ediyorlar. Ancak, insanlığın gelişim hızının artmasıyla beraber bu stratejilerin özellikle bazıları bizleri ciddi sıkıntılarla baş başa bırakabiliyorlar.

Kaygı ve Vücudumuz

Kaygı, karşılaşılan tehdidin veya duyulan rahatsızlığın giderilmesi için vücudumuzun hazır olması durumun işaret eder. Bu durumda tüm kaynaklarımızı kullanmamız gerekir: bilinçli veya bilinçsiz! Mesela önemli bir sınava girerken midemiz bulanır, tuvaletimizin geldiğini hissederiz, ellerimiz titrer veya sürekli terleriz. Bunların hepsi yüzyıllar öncesinde kişinin hayatta kalması için gerekli stratejilerdi belki de. Örneğin, kişi bir şey karşısında mide bulantısı deneyimliyorsa, bunu vücudumuzun bize ”bu sana zarar verebilir” mesajı verme şekli olarak değerlendirebilirdik. Çünkü benzer bir yiyecek bizden önce yaşamış olan atalarımızı hastalandırmış ya da zehirlemiş olabilir.

Peki ama sınavdan önce yaşanan mide bulantısıyla bu örneğin gerçekten alakası var mı? Bu durum yoruma oldukça açık olmasına rağmen otoriteler savunma mekanizmalarımızın kontrolsüz bir biçimde devreye girdiğinde hemfikirler. Yani daha önceden yararlı olup, bizden önceki nesillerin hayatını korumuş olan bir stratejiyi şu anki stresi veya tehdidi ortadan kaldırmak için kullanıyor olabiliriz. Bu konuyu farklı yazılarda daha fazla ele alacağım.

Sürekli Rahatsız Hissetmek

Dikkat etmemiz gereken diğer bir durum da, uzun süre strese maruz kaldığımızda bedensel duyumsamaların daha tatsız ve daha ısrarlı bir hal almalarıdır. Beynimiz stresin sürekli varlığını ve rahatsızlık durumunu bir tehdit durumunun varlığı olarak algılayacaktır ve bu durumu gidermek için de çaba sarf edecektir. Bu tarz dönemlerde vücudumuzun göstermiş olduğu semptomların oldukça normal olduğunu unutmamalıyız. Yine de aklınızda tutmanız gereken şeyler şöyledir:

  • Bu semptomların tersine çevrilmesi mümkündür.
  • Aslında vermiş olduğunuz bu tepkiler aşırı strese maruz kalmanızdan dolayı ortaya çıkmıştır ve oldukça normaldir.
  • Size rahatsızlık veren bu semptomları yönetmeyi öğrenmeniz mümkündür.
  • Kaygılandığımızda konsantrasyonumuzda ve dikkatimizde bir artış görülür ve bunu lehimize çalışacak şekilde geliştirebiliriz.
  • Kaygı, bizi durumlara karşı hızlı ve ani tepkiler verebilmek için hazır tutmayı amaçlar.

Yararlı Kaygı

Çoğu zaman duymuş olduğumuz bir şey var: ”Kaygı aslında yararlıdır.”. Evet, kaygı aslında yararlı bir durumdur ancak aşırı olmadığı sürece! Yani yukarıda da bahsettiğim gibi kaygı bizi olası tehditlerden korumak için evrimleşmiş bir durumdur ve bizim yararımıza çalışmak için tasarlanmıştır. Ancak, kaygının seviyesi normal kabul edilenden daha fazla olduğunda ters etki göstermektedir. Yani bizi kısıtlayan, zorlayan, aşırı rahatsız hissetmemize ve kontrolü kaybediyormuşuz gibi hissetmemize neden olan bir hal alabilir. Bu durumu anlamak için Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Panik Atak gibi bozukluklar hakkında daha fazla okuma ve araştırma yapabilirsiniz.

Yine de, kaygı kontrol edilebildiğinde bizim için yarar sağlayan bir durumdur. Kaygıyla beraber vücut fonksiyonlarımız iyileşir, performansımızda iyileşme deneyimler, daha iyi odaklanır, daha hızlı ve başarılı tepkiler verir ve bizi rahatsız etme potansiyeli olan durumların üstesinden daha iyi gelebiliriz.

Psikolojik Danışman Göksel AKKAYA