Hiçbirimiz alışkanlıklarla doğmayız; alışkanlıkları sonradan kazanırız. Peki ya ‘’daha zeki’’ bir biçimde çalışma alışkanlığı kazanmayı hiç düşündünüz mü? Kulağa biraz garip ve bir o kadar da zormuş gibi geliyor olabilir; ancak etkili ders çalışma yöntemlerinizi geliştirerek ‘’daha zekice çalışma’’ alışkanlığı kazanabilirsiniz.

Daha zeki biçimde çalışma alışkanlığı edinebilir ve bu sayede öğrendiklerimizi daha kalıcı hale getirebiliriz. Hızlı bir göz atacak olursak bu alışkanlıklar arasında; ders çalışmaya karşı doğru yaklaşım geliştirme, doğru çevre seçimi, gerçekçi bir planlama yapma ve hafıza oyunlarına yer verme gibi adımların olduğunu görebiliriz.

Ders çalışmak söz konusu olduğunda öğrenciler türlü zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Özellikle rekabet ortamının giderek kızıştığı ve sınavlara yaklaştığımız bu dönemde dikkatimizi toplamak ve çalıştığımız materyale konsantre olmak oldukça zor bir hal alabiliyor. Bu karmaşıklığa bir de yeni bir virüs salgını eklenince işler adeta kontrolümüzden çıkmış gibi görünüyor… Okullar tatil edildi, kütüphaneler ve kafeler kapatıldı, insanlar dışarı çıkmak istemiyorlar ve sınavlarda ne gibi değişiklikler yapılacağı belirsizliğini koruyor…

Ama henüz bitmedi!

Bu sürecin canınızı sıktığını ve belirsizliğin, korkunun ve kaygının sizi oldukça yorduğunu biliyoruz. Ancak, bunlar sizi hemen dibe çekmesin. Stres yaratan durumun kontrol edilemediği durumlarda kendimizi olayların akışına bırakmak ve bu gibi dönemlerde kendimizi nasıl geliştirmeye devam edebileceğimize odaklanmak size oldukça yarar sağlayacaktır.

Eğer daha başarılı sonuçlar elde etmek istiyorsanız bu yazımız tam da size göre olacak. Henüz hiçbir şey bitmedi ve hala çalışmak ve açıklarınızı kapatmak için yeterli zamanınız var. Ayrıca, iyi haber şu ki etkili çalışmak demek kendinizi sürekli çalışmaya zorlamak ve masanın başında kendinizi hırpalamak demek de değil. Biz daha zekice çalışmak için hangi adımların göz önünde bulundurulması gerektiğini kavramanızı umuyoruz. Sizler için çevirdiğimiz bu yazıda daha zekice çalışmanıza yardımcı olacak 10 yararlı ders çalışma alışkanlığına bir göz atacağız.

1. Ders çalışmaya karşı olan tutumunuz her şeyi değiştirir.

Bir çok öğrenci ders çalışmayı bir zorunluluk, yerine getirilmesi gereken bir görev gibi görür; eğlencesi ve bir şeyler öğrenme fırsatını bizlere sunması genellikle gözden kaçırılıyor. Buraya kadar tamam. Ancak, yapılan araştırmalar gösteriyor ki ders çalışmaya karşı olan tutumumuz neyi ne kadar çalıştığımız kadar önemli! Eğer daha zekice ders çalışmak istiyorsak, doğru düşünce yapısında olmak en az ders çalışmak kadar önemli.

Bazen yeter diyoruz ve kendimizi bazen doğru düşünce yapısına ya da moda girmek için daha fazla zorlayamayabiliyoruz. Böyle durumlarda ders çalışmaktan biraz uzaklaşmakta yarar vardır. Eğer ilişkinizle ilgi bir sorun, yarım kalan bir oyun, bitirilmesi gereken önemli bir proje gibi durumlar dikkatinizi dağıtıyorsa ders çalışmak sadece hüsranla sonuçlanan bir egzersiz halini alabilir. Ders çalışmaya kafanızda başka düşüncelerin dönüp durmadığı bir haldeyken dönmek daha yararlı olabilir.

Doğru düşünce yapısına ulaşmak için yapılabilecekler:

Ders çalışırken olumlu düşünmeyi hedefleyin ve kendinize yapabildiğiniz ve başarılı sonuçlar aldığınız örnekleri ve yeteneklerinizi hatırlatın.

Yıkıcı düşüncelerin normal olduğunun ve bu tarz düşüncelerin herkesin başına bela olabildiğini hatırlayın. ‘’Konuları yetiştiremeyeceğim, zaten yetiştirsem de istediğim şeyi elde edemeyeceğim.’’ gibi düşüncelerin yerine ‘’Belki biraz gecikmiş olabilirim ancak en azından daha da gecikmiyorum ve bir yerden başlamayı başardım.’’ gibi daha şefkatli alternatifler kullanmaya özen gösterin.

Kesin düşünce yargılarınızın farkına varın. Örneğin; ‘’Zaten her şeyi mahvediyorum.’’, ‘’Hiçbir zaman başarılı olamayacağım.’’ gibi yargılarınızı aklınıza her geldiğinde not etmeye çabalayın. Detaylı notlar alın ve ne sıklıkla bu tarz düşüncelerin aklınıza geldiğini gözlemleyin. Bu size daha gerçekçi, daha objektif ve daha az yıkıcı bir bakış açısı geliştirmekte yardımcı olacaktır.

Kendinizi ne zaman diğerleriyle kıyasladığınızın farkına varın, kıyaslamanın genellikle olumsuz sonuçlanacağını da kendinize hatırlatın. Yetenekleriniz ve kişiliğinizin size özgü olduğunu ve alacağınız sonuçların sadece sizi etkileyeceğini unutmayın.

2. Nerede çalıştığınız önemli

Pek çok kişi ders çalışmak için konsantrasyonu desteklemeye uygun olmayan yerler seçerek hata yapar. Dikkat dağıtıcı unsurların fazlasıyla bulunduğu yerler konsantrasyonu zayıflatıcı yerler olarak da görülebilir. Örneğin yurtta kaldığınızı varsayalım. Odanızdaki bilgisayar, oda arkadaşınızın sohbeti veya akıllı telefonunuz üzerinde çalıştığınız materyalden daha ilgi çekici gelebilir. Bu açıdan bakıldığında kütüphane gibi ortamlarda çalışmayı düşünmenizde yarar var.

Ayrıca içerisinde bulunduğunuz ortamı ders çalışmak için daha ideal bir hale getirebilirsiniz. İlk olarak dikkatinizi en çok nelerin dağıttığını listeleyin ve bunların kaçını ortamdan uzaklaştırabileceğinizi değerlendirin. Örneğin, çalışamaya başlamadan önce telefonunuzu başka bir odada bırakabilirsiniz. Televizyondan olabildiğince uzak bir yer seçmek de iyi bir fikir olabilir. Eğer yurtta kalıyor ve çalıştığınız alanda herhangi bir değişiklik yapma şansınız yoksa çalışmak için size çok da uzak olmayacak daha sessiz ve elverişli ortamları da düşünebilirsiniz. Yurtlarda bulunan çalışma odaları ders çalışmak için uygun olabilir.

3. İhtiyacınız olan her şey yanınızda olsun; ihtiyacınız olmayanlar değil.

Ne yazık ki, ders çalışmak için ideal yeri bulmamıza rağmen bazen yanımızda hiç de ihtiyacımız olmayan şeyleri getirebiliyoruz. Mesela, bilgisayarlar not almak ve ders çalışmak için çok uygun araçlar olarak görüldüğünden kişiler laptolarını gittikleri yerlere götürmeyi tercih ediyorlar. Ancak, bu tarz araçların iyi birer dikkat dağıtıcı olduğunu unutmayalım. Oyun oynamak, video izlemek, mesajlaşma, sosyal medya hesaplarınızı kontrol etmek gibi şeylerin hepsi ciddi dikkat dağıtıcılar olarak karşımıza çıkıyor. Bütün bu dikkat dağıtıcıları ele alarak düşündüğümüzde, laptopunuza gerçekten ihtiyacınız var mı? Sadece kalem, defter ve kitaplar çalışmanız için yeterli mi? Bu soruların cevabını dürüst ve objektif bir biçimde vermeye çalışmak bize laptop gibi cihazları yanımıza alıp almayacağımız konusunda karar vermemize yardımcı olacaktır.

Yanınızda ihtiyacınız olan şeylerin olduğundan da emin olmayı unutmayın. Hiçbir şey çalışmaya başladığınızda unuttuğunuz şeyler için sürekli yerinizden kalkmak kadar zaman kaybettirici değildir.

Eğer ders çalışırken müzik dinlemenin odaklanmanıza yardımcı olduğunu düşünüyorsanız, ne dinleyeceğinize önceden karar verin ve parçalar arası geçiş yaparken telefonunuzla olan etkileşimi olabildiğince kısıtlamaya çabalayın. Günümüzde akıllı telefonlar, ders çalışırken odaklanmamıza en büyük engeller olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

4.Not alırken taslak oluşturun

Çoğu kişi için taslak oluşturmak bilgiyi en sade ve akılda kalıcı biçimde işlemek için oldukça önemlidir. Benzer parçaları ve bölümleri bir araya getirmek konuları ve içerikleri hatırlamanıza yardımcı olacaktır. Taslak oluştururken hatırlanması gereken en önemli nokta sizin için önemli ve anlam ifade eden kelimeleri seçmek ve bu kelimeleri bir yapı oluşturacak biçimde birleştirmektir. Kişilerin benzer bilgileri bir araya getirme biçimleri diğerlerinden farklıdır.

Bu yöntem bilişsel psikoterapistler tarafından istifleme olarak da bilinir. Bu yüzden sadece not alırken değil, diğerlerinin notlarını kopyalarken de kendi kelimelerinizi kullanmaya özen gösterin. Başlıklar, bağlantılar ve içeriklerin sıralanışı size özel olsun. Çoğu insanın başkalarının notlarını kopyaladıktan sonra önemli noktaları hatırlamasını zorlaştıran da bu notları kendi anlayacakları biçimde düzenlememeleridir.

5. Duyuları işin içine katın

Ayrıca, çalışırken diğer duyularımızı da işin içine katmak bizlere daha fazla avantaj sağlayabilir; çünkü diğer duyularımızı da kullandığımızda edindiğimiz bilgi daha düzgün bir biçimde depolanacak ve hatırlanması daha kolay olacaktır.

Çalışırken not almak da işte bu yüzden yararlıdır; yazarak çalışmak bilgileri sizin anlayacağınız kelimeler ve kavramlara dönüştürür. Notlarınızı yazarken sesli bir biçimde okumak başka bir duyunuzu daha işin içine katacaktır. Önemli bir sınavdan önce bu şekilde çalışmayı deneyebilir ve sizin için yarar sağlayıp sağlamayacağını görebilirsiniz.

6. Mnemonik teknikler

Mnemonik teknikler hatırlamayı kolaylaştıran başka bir metottur. Kelimeleri mantıksız ancak hatırlaması kolay cümleler oluşturacak şekilde bir araya getirebilirsiniz. Ya da hatırlamak istediğiniz bilgideki kelimelerin baş harflerini bir araya getirerek hatırlaması daha kolay bir kelime haline getirebilirsiniz. Burada önemli olan şey ise şudur: Oluşturduğunuz kelimenin ya da cümlenin hatırlamayı amaçladığınız bilgiden çok daha basit ve kolay hatırlanabilir olduğundan emin olun. Tabii ki bu yöntem herkes için işe yaramayabilir, eğer bunun sizin için yararlı olmadığını düşünüyorsanız farklı yöntemler deneyebilirsiniz.

Mnemonik tekniklerin hatırlamaya yardımcı olmasının sebebi ise bizi daha fazla görsel ve aktif hatırlamaya itmesidir. Görsel olarak bir şeyleri kodladığınızı ya da kelimeleri kullanarak ilginç bir cümle oluşturduğunuzu düşünün; bu durum baştan sona bir listeyi hatırlamaktan çok daha kolay olacaktır.

7. Kendi kendinize ya da arkadaşlarınızla pratik yapın

Pratik yapmak hafıza becerilerinizi çok daha iyi bir hale getirebilir. Bu sadece hafıza becerileri için değil diğer tüm beceriler için de geçerlidir. Bir şey üzerinde ne kadar pratik yaparsak o kadar iyi sonuçlar alırız. Ayrıca hafızanızı ve bilişsel becerilerinizi güçlendirmek için bulmaca çözmek, yapboz yapmak ve anagram gibi oyunları oynamak da size yarar sağlayabilir. Unutmayın ki materyaller üzerinde sürekli çalışmak hafızanızı güçlendirmede size ciddi yararlar sağlayabilir.

Eğer belirli bir ders için pratik yapmak istiyorsanız, o dersin daha önceden yapılmış sınav ya da testlerine ulaşmaya çalışın. Bunları sadece rehber olarak görün; yani onlara çalışarak çok fazla zamanınızı harcamayın. Eski testler ya da sınavlar size soru tipleri, konu dağılımı, içeriklerin hazırlanış şekli gibi konularda size ipuçları sunacaktır.

Bazı kişiler de ellerindeki materyaller üzerinden etrafındakilerle pratik yapmayı eğlenceli ve yararlı bulabilir. Eğer grup halinde çalışacaksanız grubun üye sayısının 4-5’i geçmediğinden emin olun. Grup büyüdükçe sağladığı yarar giderek azalabilir.

Psikolojik Danışman Göksel AKKAYA